June 18, 2013

Su. San. Dal.

Bugün, dalganın sesini duydum. Ayın doğduğu, güneşin battığı an duydum. Kıyafetler bazen çok ürkütücü. Dedin.
Yine kaldı resimlerde ah, denize düşen o kız çocuğu. Suya döküldü, su gibi. Sandal sendeledi, yağmur döküldü suya. Sandal sarsıldı. İmdat. Dedin. Sakalları uzamış adam sana bağırdı. Geber. Su yuttun, acemice. Böyle boğulunmaz. Suda kabarcıklar belirdi. Bedenin suyu serseme çevirirken adam sana bakıyordu. Geber. Dedin. Ağladın, saçın ve sümüğün aktı. Uzayan saçın saçıldı suya. Adam, sakallarını taradı. Tarak, kılları taradı. Düzledi. Kıllar sandala aktı. Fırtına çıktı açıkta. Sandal, gemilere diklendi. Dala saplandı su. Adam, titredi hafifçe; balıksı bir iş.

Kurtar. Söyledin. Geber. Söyledin. Dalga. Geçtin. Nefes alamıyorsun. Adam, sakallarının arasında ağzını saklar. Gizler, yoksa tutuklanır. Konuşunca, sırlar dökülür. Geber. Söyledin. Çürük dişlerin var. Yüzün buruş buruş. Birgün cebimdeki terli, ruhu akmış/reçellenmiş kağıt beş lira gibi olacak yüzün. Dişlerini kenetledin. Gökyüzü serin mi serin. Boğuluyorsun suyun içinde. Bakma öyle sulak. Kafasını kaşır adam. Geber. Söyledin. Neden yapar? Beyaz gömlek giymezsin. 

Şimdi, ayakların suyun yüzeyine denk gelecek. Gözlerinin altı morlaştı. Su, seni yutuyor. Kahve yudumlar adam, ilgisiz. Dalgın bir dal...



Ben, hep o anı yad ederim. Masaya kapanmışsın, boynun bükük. Gözlerini kağıda devirmişsin. Nerede, diyorsun, nerede? Bildirdin. Kafanı kaldırıyorsun, yüzüme sertçe bakıyor ve bana bir tokat akşediyorsun. Ellerin, kolların, burnun değişiyor. Ellerin, uzay gemisi oluyor-Kolların geminin dümeni-Burnun sudaki balina. Uzay gemisi, lafla yürüyor. Üstüme yükleniyor. Gelme, diyorum, gelme. Bildirdin. Suda boğulan kız. Etekliği uçuşan bir kız ölüyor. Dalından akıyor su. 

Hepsi yalan.

O an, şu. Kafanı kaldırıyorsun. Geber. Dillendirdin. Yüzün, başarısız bir öykü...

Su. San. Dal.

Tamam. Söze döktün. Kurtarıyorum. Söze döktün. Suya atladı adam, kırk yıllık balık misali. Kızı çekti kendine. Suyun bağrını delerdi, hissetti. Dalga, kıyafetleri çoktan götürmüştü. Çıplak kızı, yeniden elbiselendirdin. Uyan. Söze döktün. Kalk! Söze döktün. Kız ölürse, öykü biter. Öykü biterse (virgül)

Kımıltısız uzandı bir gün boyunca. Ateşe verdi bedenini... Ter ter aktı sandala. Adam, gökyüzünü dikizlerken kız dişlerini kenetledi. Gökyüzü senin mi? Senin. Boğuluyorsun suyun içinde. Adam, ses ile irkildi. Kızı gördü. Su. Yalvardı. Ver. Yalvardı. Adam çıldırdı. Kınından çekti kinini. Sandala bağırdı. Geber. Yalvardı. Dalga, üstlerine döküldü. Tepinme sürdü bir gün boyunca.

Çok şey istiyorlar. Haykırdı. Sesi döküldü suya. Saçları döküldü, elbiseleri. Doymuyorlar, yetinmiyorlar. Su. Haykırdı. Bilmiyorlar. Hak etmiyorlar, yok. Haykırdı. Damarları döküldü sandala. Derisi soyuldu, çıplak. Haykırdı. Sus. Kız. Su. Haykırdı. Neden yetinmedin? Haykırdı. Gözlerini yitirdi adam, adını unuttu. Zorlukla nefes alabildi. Neden? Yetinin. Haykırdı. Dalgalar, duyun beni. Su, gözlerini doldurdu. Görülmeye değer bir andı. Hatırlarım.

Ben, hep o anı yad ederim. 

Kız, adamın gözlerinden su içti. Adam, kızın içtiği su ile dileklerini kesti.

18.6.2013 // 22.54

No comments:

Post a Comment