«En büyüğü on iki yaşındaydı. En küçükleri de altı. Mezarlıklarda geçen korku filmlerini annelerine sarılarak izleyen çocuklarsa bin karanlık yılı uzaktaydı. Yani mezarlık duvarının hemen ardında. Ama belki de ileride bir araya geleceklerdi. Duvarların içindekiler ve dışarıdakiler. Biri öğretmen, biri hademe olacaktı. Biri hâkim, biri mübaşir. Biri doktor, biri kan tüccarı. Biri savcı, biri yalancı tanık. Biri mimar, biri amele. Biri piyanist, biri piyano hamalı. Biri milletvekili, biri miting simitçisi. Biri metres, biri orospu çocuğu olacaktı. Ama hangisi, hangisi olacaktı?»
No comments:
Post a Comment