Yaşlı, cadı bir kadındı. Hemen yanımda oturuyordu. Çenesi düşüktü. Ondan hoşlanmadığımı hatırlıyorum. Çilli bir suratı vardı. Meymenetsiz görünüyordu. Ona ne zaman baksam, içim daralırdı. Kalbimin atış ritmi düzensiz hale gelirdi. Kadın, sürekli sızlanır ve patronundan dert yanardı. Dinlemiş gibi görünürdüm. Kafamı sallar maaşımı alırdım. O ise masasında oturur ve sürekli oyun oynardı. Arada da işini yaptığı görülmemiş değildi.
Bir gün yine sızlanmaktaydı. “Biliyor musun..Artık yaşlandım ve yorgun düştüm.” “Hmm” dedim..İlgilenir gibi görünmem gerekirdi. “Neyiniz var?” diye isteksizce sordum. “Bilmiyorum” dedi. “İçimde bir sıkıntı var. Hayrolsun inşallah” Bu acuzenin sözcükleri kusar gibi söylemesi beni kızdırmıştı. “Elbette düzelir her şey. Canınızı sıkmayınız.” Acuze, sigara molasına çıktı ve beni odada yalnız bıraktı.
Hemen acuzenin bilgisayarının başına geçtim ve ekranı kolaçan ettim. Ahlaka mugayir sitelerde fink atıyordu. Çok şaşırmış ve buna bir anlam verememiştim. Gördüklerim, yenilir yutulur cinsten şeyler değildi. Birkaç dakika sonra, kadın odaya geri döndü. Nikotini iyice özümsemişti. Ciğerlerinden yayılan keskin bir tütün kokusu odayı işgal etmeye başladı. “Ne güzel görünüyorsunuz” dedim. “Yalanın batsın” diye yanıtladı. “Çok yaşlandım ve artık çirkinim.” Gözleri dolu dolu olmuştu. Haklıydı. Çok çirkin ve yaşlıydı. Kefen bezinin temini için çalışmalara başlamalıydı. Nazikçe yerine geçti.
Beni bir tedirginlik almıştı çünkü girdiği sayfalardan birini kapatmıştım. Cadı kadın, göz ucuyla bana baktı. Kanım dondu. Ellerimin titremesini engelleyemiyordum Kadının iri gözleri üzerimde sabitlenmişti. Şeytanvari bir ifade ile kaşlarını çattı. Kadın saatini kontrol etti ve tekrar yüzüme baktı. Ben de göz ucuyla ona bakmaya çalışıyor, put gibi duruyor ve kımıldayamıyordum. Kadın, anlamlı anlamsız sözcükler sarf ediyor ve kimi zaman şarkı sözü mırıldanıyordu. Sesi güzeldi ama yetersiz görünüyordu. Müzik kulağı olmadığı aşikardı. Kendi kulakları ise iri ve gösterişsizdi.
Kadın, bana bir şeyler söylemeye çalışıyorsa da susmanın konuları tükenmiyordu. İkimiz de bir diğeriyle konuşmuyorduk. Ben, önümdeki ekrana odaklanıyor ve bir şeylerle ilgilenir gibi görünmeye çalışıyordum. “Akşama ne pişirsem?” diye bir soruyla sessizliği yırtan kadın, karşımda gücü ele geçirmiş gibi görünüyordu. “Önünüzdeki internet bu amaçla kullanılıyor” diye üsteledim ve güç dengesini yakaladım. Tam cadı beni azarlayacakken, içeri üç adam girdi. Kılıksızdılar ve hırpanî bir görünümleri vardı. Cadıyı zorla dışarı götürdüler. Kımıldayamamıştım. “Sen yerinde kal. Kımıldarsan ölürsün ulan” diye bağırdılar ve cadıyı apar topar kaçırdılar. Birkaç dakika içinde kendime geldim ve bir kahve hazırladım. İçtim. Kadın gitmişti ve bilgisayarı açık kalmıştı.
Cadı kadının bilgisayarını kapattım. Aradan birkaç gün geçmişti ve ben onun yerine kurulmuştum. Aynı adamlar yine geldiler ve cadı kadının çantasını bıraktılar. “Teşekkürler” diyerek onları selamladım. Çantadaki cüzdan boştu. Kimliği dahi çalınmıştı. Ben bu olanları iyiye yordum.”Sanırım başına gelenlerin sebebi o internet siteleri” Emindim. “Evet evet eminim” Kadın, çoktan yitip gitmişti. Gece düşüme karabasan kıvamında geldi. Boğazladı ve bıçakla derimi yardı. Akan kanı kana kana içti. Kan, kanına karıştı. Kadın yaşlıydı. Ahlaka mugayir web sitelerine girmişti. “Sen bir pisliksin” dedi. “Rüyamdan çık” dedim. Ertesi gece adamlar rüyama geldiler. Üstüme yaşlı kadından yüzdükleri deriyi geçirdiler. Pis kokuyordu. Ağladım. Kadın hemen oradaydı ve kahkaha atıyordu. Kadın, yaşlı bir acuzeydi.
Uyandım ve ağladım. Kadının çantasını yaktım ve kahkaha attım. Kadın yoktu ve ben yerine yerleşmiştim. Gidip, ahlaka mugayir sitelere girdim. Kadını öldüren adamlar yine geldiler. Korkuyordum. “Gel” dediler. “Hazır değilim.” “Hazırsın. Çabuk ol.” Şırıl şırıl müzikal bir ses eşliğinde, bir sıcaklık yayıldı bacaklarımdan aşağıya. Adamlara yalvardım. Adamlar, kahkaha attılar. Ben ağladım.İki gün boyunca işkence ettiler. Acının en saf halini yaşadım. Bedenimden ayrılmayı diledim. Uzun boylu adam, yüzüme işerken ayıldım. “Kimsiniz?”. Adam susuyordu. Haklıydı. Daha önce sormalıydım.
Gerisi karanlık. Gerisi sessizlik. Ahlaka mugayir web sitelerine girmemeliydim.
16:36
15-06-10
ÖNDER ŞİT
No comments:
Post a Comment