November 12, 2013

Yedinci Mühür (1957)

Yedinci Mühür, oldukça eski bir İsveç filmi...

Anlatımın şiirselliği ve ölümün amansızlığı üzerine ilginç bir yapıt.

Biz, ölümü bu denli yakında hissediyor muyuz ve ölümü istiyor muyuz, bir yanda yaşamı çözememişken?

Tanrı var mı, varsa nerede, ona ulaşmak için hangi yollar izlenmeli, gibi sualleri zihinlere taşıyor film.

Tanrı ve ölüm kavramlarının sorgulanışının epik bir şölene dönüştürüldüğü başarılı çalışmanın yapısı Vikipedi'de şöyle aktarılıyor:

--------------------
Yedinci Mühür (İsveççe: Det sjunde inseglet), Ingmar Bergman'ın yönettiği 1957 yapımı İsveç filmi. 1957 Cannes Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü kazanmıştır.

Orta Çağ'da savaştan bıkmış bir Şövalye, yanında bayraktarı ile Haçlı Seferleri'nden evine döner. Vebanın yol açtığı tahribatı görünce, böylesi bir ızdıraba neden olan Tanrı'dan kuşkulanmaya başlar. Çok geçmeden ölüm onu da ziyaret eder; ancak Şövalye kaderine boyun eğeceğine Ölüm'e meydan okuyarak bir satranç oyununa davet eder. Kaybederse canından olmaya razıdır.

Buna koşut bir öyküde ise, genç, masum ve iyimser bir çift bebekleri ile birlikte küçük bir akrobat grubu ile köy köy dolaşırlar. Yolculukları sırasında, bağnaz dinciler kırbaçlama törenleri düzenler ve Tanrı'nın emirlerini yerine getirmeye kendini memur etmiş umarsız kişiler şeytanın esiri köylüleri yakarken, hastalığa uğramış köylerdeki insanların korku içinde yaşadıklarını görürler. Acı çeken Şövalye bu çiftle karşılaştığı zaman, onların birbiri ile olan aşkıyla rahatlarken, meşum rakibi Ölüm, hepsinin kaderini tayin edecek olan son hamleyi yapmayı bekleyerek, uysal uysal bir kenarda oturmaktadır.

Bergman'ın, Tanrı'nın gövdesiyle bulutlanan bir dünyada insanın yaşamı üzerine varoluşçu eserlerinin ilki olan Yedinci Mühür, yönetmenin çocukluğunun etkisi altında geçirdiği ideallerin baskısını hissettiği bir dönemde yapılmıştı.

Bir rahip oğlu olan Bergman, tıpkı Şövalye gibi, modern dünya topyekün savaşları ve nükleer psikozu ile dini bir bakışı yalanlıyor görünse de, inancın sorunlarından kendini kurtaramıyordu. Seyrek, stilize tematik diyaloğu, ağırbaşlı ses efektleri ve vakur, melankolik müziğiyle Yedinci Mühür, dinsel deneyimin hem daha hafif hem de daha karanlık yanlarının nüfuz ettiği, belki biraz saplantılı, ama yine de çarpıcı bir film olarak varlığını günümüzde de sürdürüyor.
----------------------------------------------------




No comments:

Post a Comment